Akne Tedavisi

Uygulama Alanları ve Etkileri
- Stres
- Hormonal bozukluklar
- Diyet (Glisemik indeksi yüksek , yağlı beslenme)
- Yanlış kozmetik ürün kullanımı
- Bazı vitaminler (B vitamini ), kortizon gibi ilaçlar akneye neden olabilirler
Biz Dermatologlar akne tedavisine başlamadan önce hastanın cilt tipi tayinini yaparız . Sonrasında hastanın yapılan muayenesi sonrasında yaş , cinsiyet , iz kalma eğilimi , akne yaygınlığınına göre yüzeysel uygulanan topikal veya ağızdan sistemik ilaç tedavilerine başlarız. Bu uygulanan medikal tedavilere ek olarak iz kalabilecek hastalarda beraberinde çeşitli lazer alatleriyle kombinasyon tedavileri planlarız. Aktif Akne döneminde kliniğimde kullandığım başlıca lazerler Q switch lazer, 1064 nm Ndyag lazer ve IPl lazerlerdir. Bu lazerlerle Propionobakterium bakterisinin azalması, gözeneklerin sıklaşması , sebum (yağ salgısının ) azalması ve ciltaltındaki kollajen sentezi stimüle edilerek iyileşme sürecinde iz riskinin en aza indirilmesi hedeflenir. Seans aralıkları genellikle 2-3 hafta aralarla 6 seans şeklindedir. Haif düzeyde akne tedavisinde topikal kurutucu kremler yeterli olabilirken , orta -ağır akne tedavsinde topikal kremlere ek olarak ağızdan antibiyotik veya ağızdan A vitamini türevi ilaçlar kullanılabilir.
Hasta tüm bu tedavi sürecini konforlu bir şekilde sürdürebilmesi için akne tedavisinde hastanın cilt tipine uygun temizleyiciler ve su bazlı hassas ciltler için yatıştırıcı özellikte nemlendiricileri de tedavisine ekleriz.
Sivilce izinden dermatoğunuz tarafından uygun ve geç kalmadan başlanacak tedavi ile korunabilirsiniz. Genelde sivilce izleri hastanın sivilce çıktığında kendince çözüm bulmaya çalışırken uygun tedaviye başlamayıp arada geçirdiği dönemde oluşur. Bir diğer iz kalmasında önemli nokta elle oynamaktır. Sivilce lezyonlarının elle oynanmasını istemeyiz. Sivilce iyileşirken iki tür iz bırakabilir. Çökük izler ( atrofik skarlar ) sivilce izlerinin %90 nını oluştururken , kabarık izler (hipertrofik skarlar ) izlerin sadece %10 unu oluştururlar. Sivilce İz tedavisinde Kimyasal peeling, dermapen, erbium;yag lazerle cilt soyma , PRP, altın iğneli radyofrekans , çökük skar alanlarına yumuşak dolgu uygulamaları, subsizyon uygulmaları ile başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bu tedavilerden hangilerini hangi hastaya uygulayacağımızı veya hangi uygulamaların kombine edileceğine dermatolog hekiminiz muayene sonrası izlerin tipine göre karar verir.